Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube Üyeleriyle Sabancı Öğretmen Evinde Kahvaltıda Buluştu

Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube alan yoğun alan çalışmalarından sonra, Boğazın en güzel yerlerinden biri olan Beykoz Anadoluhisarı Öğretmen Evinde bu gün saat 10:00 da üyelerine sabah kahvaltısı verdi. 

Mükemmel bir anlayışın hakim olduğu muhteşem  kalabalık Bağaza bakan kısımda masalarda yerini alarak kahvaltılarına başladılar.  Üyelerin dostlar arasında kahvaltı esnasında sohbetleri ve çoktan beri görüşemeyen arkadaşların tatlı tatlı sohbetlerinin hakim olduğu havada kahvaltının bitiminde açılış konuşmasından sonra şube başkanının kürsüye davet edilmesiyle kürsüye gelen Şube Başkanı Caner Kıran katılımcıları çok güzel üslup ve tatlı hitapla selamladıktan sonra Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan'ın selamlarını iletti. 

Başkan Kıran, yetkili sendikanın eğitimcilerin haklarını koruyamadığını söyleyerek sözlerini:

"İşte bu sebeple,Türk Eğitim Sen’in yetkili olması gerektiğini belirten Caner Kıran,“Tüm zorluklara, bizim dışımızda kaynaklanan, farklı emellere matuf şekilde kurgulanan süreçlere rağmen bugün üye sayımız 260 bini geçti. Muhatap olduğumuz zorlukları göz önüne aldığımız zaman bu başarı takdire şayandır. Allah hepinizden razı olsun. Daha güçlü olacağız” dedi.

Türk Eğitim Sen’in yetkiyi alacağını, alması gerektiğini ifade eden Caner Kıran, Yetkili olmayı kamu çalışanları için istiyoruz. 2010 yılından beri sözde yetkili konfederasyon kamu çalışanlarını toplu sözleşme masasında temsil etmektedir. Ama kamu çalışanları yetkili konfederasyonun iş bilmezliğinden, basiretsizliğinden kaynaklı olarak 10 yılı aşkındır kaybetmektedir. Çok açık söylüyorum ki, kamu çalışanları sendikal bir esaret altındadır. Bu esaretten kamusal hayatı kurtaracak olan sadece sizlersiniz!” diye konuştu.

Kamu çalışanları, tarihinde ilk kez Hükümetin ortaya koyduğu enflasyon farkından daha düşük bir maaş artışı ile karşı karşıya kalacak!

Kamu çalışanlarının maaşlarının enflasyonun altında ezildiğini belirten Şube Başkanı Caner Kıran, “2023’te gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda memur ve emekli maaşlarına 2025 yılı için %6+5’lik bir artış öngörüldü. Bu da kümülatif olarak %11,3 zam yapılması demektir. 2025 yılı vergi ve harçlarda yeniden değerleme oranları yüzde 43.93 oldu. Hükümetin orta vadeli programda 2025 yılı itibariyle hedeflediği enflasyon oranı yüzde 17.2’dir. Tarihimizde ilk kez Hükümetin ortaya koyduğu enflasyon farkından daha düşük bir maaş artışı ile karşı karşıya kalınacaktır. Bunun sorumlusu kamu çalışanlarını temsil etmek amacı ile oturan yetkili sendikadır. Son yıllarda sürekli memur maaşları enflasyonun altında kaldığı için enflasyon farkı ile aradaki makas kapatılamamaktadır. Enflasyon farkı bir zam değildir. Enflasyon farkı memurlara ve emeklilere sıfır zam verildiğinin tescilidir. Gerçek zam; büyüyen ekonomiden, artan milli gelirden kamu çalışanlarının ve emeklilerin pay alması ile mümkün olur. Bu noktada enflasyon üzerine refah payı verilmesi uygulamasının hayata geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

Türkiye’de vergi şampiyonu memur ve emekli!

Vergi politikalarının adil bir şekilde yeniden şekillendirilmesi, gelir dilimlerinin ekonomik gerçeklere uygun şekilde yükseltilmesi ve gelir vergisi oranının ücretliler açısından %15 seviyesinde sabitlenmesi gerektiğini söyleyen Caner Kıran, “Vergide esas olan; az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasıdır. Ancak bizim ülkemizde adeta vergi şampiyonu memurlarımızdır. Çünkü memurların maaşı cebine girmeden bordrodan kesilir ve memurlar vergilerini öder. Bu noktada, Türkiye Kamu-Sen olarak vergide adaletin sağlanması, herkesten geliri nispetinde vergi alınması ve çalışanlarımızın alım güçlerinin yükseltilmesi için gerekli adımların atılmasını beklemekteyiz.” dedi. 

Öte yandan, Bütün ilave ödemelerin emeklilik kesintisine dahil edilmesi gerektiğini belirten Caner Kıran, “Böylece hem emeklilik ikramiyesinde hem de emekli maaşında tatmin edici artış gerçekleşecektir” dedi.

ÖMK Kılavuzu bir an önce yayınlansın!

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarıldığını, yürürlüğe girdiğini ancak hala kılavuzun yayınlanmadığını söyleyen Caner Kıran, “Yüzbinlerce meslektaşımız ÖMK Kılavuzunun bir an önce yayınlanmasını, uzman ve başöğretmenlik ünvanı alarak, bu tazminatlardan faydalanmayı bekliyor. Bu süreç zaten çok gecikti. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e çağrıda bulunuyoruz: Bir an önce ÖMK kılavuzu yayınlansın, öğretmenlerimiz 15 Ocak’ta, 2025 yılının ilk maaşını alırken, tazminatlarını da alsın” dedi.


Memur emeklilerine çalışırken aldıkları maaşın %45’i kadar emekli maaşı bağlanmaktadır. İlave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmaması bu oranı daha da düşürmüştür. Emekli maaşı hesabına dahil olmayan miktar büyüdükçe, emeklilikteki adaletsizlik de katlanarak artmaktadır.  Çalışma hayatı ile emeklilik arasındaki makasın bu denli açılmasının adalet ve hakkaniyetle bağdaşır bir yanının olmadığı açıktır.  Kamu çalışanlarımızın bu şartlar altında emekli olduğunda hayat standardını nasıl koruyacağı izaha muhtaçtır.  Böyle olunca memurlarımız emekli olmak istememekte, memurlarımızın çoğu 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalmaktadır. Emekli olduktan sonra da düşük maaşla yaşam mücadelesi vermektedir.  Sosyal devlet, vatandaşlarına çalışırken de emekli olduğunda da onurlu bir yaşam sağlamakla mükelleftir. Yıllarca devletimize hizmet etmiş emeklilerin hayat standardını korumak, açlık sınırının üstünde bir maaşla huzur içinde yaşamasını sağlamak, önceliğimiz olmalıdır" diyerek bitirdi.

Sunucu kahvaltının bittiğini ama isteyenlerin biraz daha çaylar eşliğinde sohbete devam edibilecekleri ifade edildi. Bir kısım üyeler içerde sohbetlerine devam ettiler. Bir kısım üyeler bahçeye çıkarak Boğazı seyretmenin ve fotoğarf çekmenin zevkini yaşadılar...

 

Kamudan Net Haber.Com