Bu kadarına da pes artık!

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu bizlere bu kadar da olmaz dedirten bir olayı köşesine taşıdı. Terkoğlu yazısı

"Şaşırmak zihnin ilacı. Ne kadar alışırsak aklımız o kadar körleşiyor. İnsan hayret ediyor denilen olaylar var. Onlardan biri geçenlerde Urfa’da yaşanmış. Kamuoyundan da sır gibi saklanmış. Açıkçası ben de duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Tam beş ayrı askeri kaynakla konuşarak teyit edince “şimdi yazmanın zamanı” dedim.

Hani madem bunca koruma var da bu sınır nasıl geçiliyor diyoruz ya...

Suriye’den Türkiye’ye yönelik insan kaçakçılığındaki büyük şüphe yetkilileri bile şaşırtmış. Zira kaçakçılık, Suriye’deki operasyon bölgesinde görevli bir tuğgeneralin makam aracıyla yapılıyormuş. Güvenlik görevlileri normalde durdurulmayan, aranmayan araca savcılık izniyle operasyon yapmış. Para karşılığı Suriyelileri sınırdan geçiren askerleri kıskıvrak yakalamış.

GENERALİN ARACIYLA KAÇAKÇILIK

Konuştuğum kaynaklar, Suriye’deki birliklerde görevli Tuğgeneral B.Ç’nin emir astsubayının ve korumalığını yapan uzman çavuşun bu nedenle gözaltına alındığını söyledi. İki asker, operasyon için Suriye’de bulunan tuğgeneralin makam aracıyla Suriye’den Türkiye’ye vızır vızır insan taşıyormuş. Bu işten de her postada binlerce dolar kazanıyormuş. Elbette generalin aracından kimse de şüphelenmiyormuş.

Milli Savunma bakan yardımcısını resmi bir açıklama için ısrarla aradım ancak geri dönüş olmadı. Konuştuğum diğer bakanlık kaynakları ise olaya hızla el koyduklarını, Tuğgeneral B.Ç’nin skandal olaydaki ihmalinden dolayı soruşturma geçirdiğini, emekliliğe sevk edildiğini söyledi. Öte yandan emir subayı ve koruma çavuşu hakkında ise savcılık soruşturmasının sürdüğünü, iki askerin TSK ile ilişiğinin de soruşturmanın sonucunda kesildiğini anlattılar. Kısacası, “Üzerimize düşeni yaptık” dediler.

Savcılık kaynakları da askerlerin evlerine baskın yapıldığını, haklarında mali inceleme raporu hazırlandığını ifade etti.

Sadece Tuğgeneral B.Ç. değil.

Urfa’da görev yapan 20. Zırhlı Tugayı’nın Komutanı Tuğgeneral M.B’nin de soruşturmanın selameti için Hakkâri Yüksekova’da 3. Piyade Tümeni’ne komutan yardımcısı olarak atandığını söylediler.

BU İLK DEĞİLMİŞ

Dahası...

Bu olayı araştırırken vakanın ilk olmadığını öğrendim. Özellikle alt rütbelerde, benzer birçok işbirlikçi ortaya çıkarılmış.

Peki neden? Neden TSK’de bu vakalar yaşanıyor. Bunu iki askere sordum.

CHP’nin Milli Savunmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emekli Amiral Yankı Bağcıoğlu, kendisinin de duyduğu olayla ilgili, "TSK personel kıymetlendirmesi açısından değerlendirirsek liyakatin ve personel seçiminin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasında general ve amirallerin özel karargâhı olan emir subayı ve emir astsubaylarının etkinliğini, FETÖ’nün onlara verdiği önemi ve görevleri hep beraber gördük” diyen Bağcıoğlu, “Emir subayı ve astsubaylarının seçimi, diğer önemli görev seçimleri gibi, kritik bir görevdir, sorumluluk gerektirir” ifadelerini kullandı. Bağcıoğlu, “Düzensiz göçmenleri yurda sokmaya çalışan suç örgütleri TSK’de görevli kritik bir birlik komutanlarının özel karargâhında yer alan emir astsubayları ile dahi suçta işbirliği yapabilecek durumda” dedi. Bağcıoğlu, “Bu olaydan alınması gereken ders, ‘TSK’de liyakata dayalı personel seçim ve görevlendirme sisteminden asla vazgeçilmeden devletin tüm unsurları ve imkânları ile düzensiz göç ile tavizsiz mücadele zorunluluğu’” tespitinde bulundu.

Bölgede uzun yıllar görev yapan eski İncirlik Komutanı emekli Albay Orkun Özeller ise “Maalesef bir tugay komutanın emir astsubayı ve koruma personelinin makam aracıyla insan kaçakçılığı yaparken yakalandığı bilgisi değişik kaynaklardan bana da ulaştı” dedikten sonra şöyle devam etti:

"Sınır ötesinde büyük özveri ile canlarını ortaya koyarak mücadele eden askerlerimizin bu tarz olaylar ile lekelenmesi kabul edilemez. Fakat bu olayın da münferit olmadığını, devletin başka birimlerinden personelinin de bu tür işlere tenezzül ettiğini duyuyor ve biliyoruz. Bunun önüne geçmek için alınacak iki tedbir var. Birincisi bu tür olayları tespit edince en ağır yaptırımlar ile ceza almalarını sağlamak. İkinci tedbir de devlet olarak ülkeye kaçak giren her Suriyelinin Afganın vb. nasıl bir beka problemi olduğunu anlatabilmektir.”

Bir generalin makam aracıyla TSK personelinin insan kaçakçılığı yapmasına “skandal” deyip geçebiliriz. Ama skandal dediğimiz aslında bir alarm zili gibi. Duymazsak daha beterinden sakınamayız.

Alışkanlık istila gibi. Milletlerin içine girdikten sonra onları kendisine çeviriyor" dedi.