Bayram deyince, akla ilk gelen şey yapılanlar sonucu yaşanan bir güzelliğin verdiği hazla oluşan duygu yoğunluğunun dışa vurumudur. Tabi ki yazımın başlığını gören herkes için ise akla gelen bayram ise, Allah’ın rızalığını kazanmak, açlık çeken insanların halini yaşayarak öğrenme ve vücudumuzun zekâtı sayılacak dinlenmeyi sağlık içinde gerçekleştirmenin verdiği mutluluğun kutlandığı ramazan bayramı akla gelmektedir.
Elbette bu günler, inanan Müslüman kişiler için çok önemli günlerin sonuna gelinerek elde edilen güzelliklerin eş ve dostlarla paylaşılarak kutlanıldığı günlerdir. Bu güne ulaşmamızda bize sıhhat veren yüce Mevla’ya şükrederken, gelecek bayramlara da güzellikler içinde erişilmesi dileklerimle tüm Türk İslam âleminin bayramını kutluyorum. Allah’tan bu günlerin yüzü suyu hürmetine dertlilere deva borçlulara eda diliyorum.
Ancak yazımın konusu olan bayram, Ramazan bayramı olmayıp, neredeyse bu bayramla aynı günlere denk düşen gazeteciler Bayramıdır. Hani ülkemizde her önemli görülen konunun bir günü veya haftası oluyor da hamaset nutuklarıyla geçiştiriliyor ya. Gazeteciler içinde yılda bir günü bayram ilan etmişler. İşte bahse konu bayram, o bayramdır.
Maalesef bu günün bir bayram olduğunu halkımız bilmediği gibi, birçok gazeteci arkadaşında bildiğini zannetmiyorum. Canım bayram olurda bilinmez mi diyenler olabilir. İşte kutlanmayan ve bir anlamı olmayan böyle bayramlar elbette bilinmez. Bu günü neden ve hangi akıllı bayram ilan etmiş ben de anlamış değilim.
Yazımın baş taraflarında da ifade ettiğim üzere bir güzelliğin yaşanması sonucunda kutlanan bayramlar. Gazeteciler için veya gazeteciliğin hangi güzelliğine istinaden bayram olarak kutlanmakta anlaşılır gibi değil. Bu nedenle de kimse böyle bir bayramdan haberdar değildir. Olmaması da gayetin doğaldır.
Gazeteci demek, emeği sömürülen, söyleneni yapan, kendi iradesini kullanamayan, isteğe göre masa başı haber hazırlayan, patronunu emir ve direktifleri doğrultusunda ekmeğini kazanmaya çalışan kişidir. Kısacası hür değildir. Böyle bir insanın kutlayacağı bayramı olabilir mi? Gazeteci arzulasa da halkı doğru bilgilendiremez. Çalıştığı gazetede vermeyi düşündüğü haber ve mesajlar gazetenin yayın politikasına, patronun çıkarlarına ters düşüyorsa verilmez. Verilmeye çalışılırsa o gazeteci ekmeğinden olur.
Siz eğer bir gazetede muhabirseniz, haberleri toplar gazete yönetimine sunarsınız. Gazete yönetimi patronun isteklerini bildiği için ona ters gelmeyecek haberleri seçer yayınlar. Uygun bulunmayanlar çöpe gider. Kişi birde nasıl bir haber toplayacağı konusunda ve haberleri nasıl verilecek şekle sokulması konusunda uyarılır. Yok, bildiği gibi devam ederse kapı dışarı bırakılarak o sektörde bir daha iş dahi bulamaz.
Şayet gazetede köşe yazarı iseniz yapacağınız salvolarla politikanızı güçlendirip karşı tarafı çökertmeye çalışacaksınız. Bir yerlerden gelen emirleri yerine getirmek için ne gerekiyorsa yapacaksınız. Bazen de patron ile çıkar çevreleri arasında ki ilişkileri sağlayıp takip etmen gereken konuları takip edeceksin. Bunu yapmazsan yollar anında ayrılır.
Vay be dedirtecek bu tür olaylar artık son zamanlarda olağan hale gelmiş herkesin bileceği şekilde yapılmaktadır. Alo Fatihler, tapeler ve dev sanılan gazetecilerin kapı dışarı edilişi canlı örnekleridir. Kısaca gazeteci demek fikir yürütmeyen olayları incelemeyen patronun tetikçiliğini yapan kişilerin yaptıkları işlerdir. Bu nedenle de halk gazete haberlerine itibar etmemekte ve gazete okumamaktadır. Sosyal meydanının yazılı medyanın önüne geçmesinin nedeni de budur.
Demem o ki, halka gerçekleri anlatamayan, hiçbir güvencesi olmayan, ürettikleriyle patrona hizmet eden bir insan neyin mutluluğunu alıp hazzına varacak ki bayram kutlasın. Kim olursa olsun göstermelik olan gazeteciler bayramında hangi gazete patronu emekçisinin hatırını sorup bir çiçek göndermiş. Ya da hangi çalışanını o gün izinli sayıp, eline bir ekmek parası tutuşturmuşta gazeteci bayram olduğunu hissetsin veya bilsin.
Sen gazeteci kardeşim üzülme “Deliye her gün bayram” seni delirtenler utansın. Sizi yok sayıp bu hale düşürenlerin zaman zaman düştükleri durumlara bakarak haline şükret. En azından bütün zorluklara rağmen çocuğuna helal lokma yediriyorsun.
Sırf sağlığın yerinde olduğu için, dosta düşmana muhtaç duruma düşmediğin için bu bayram günü şükret. Gelecek bayram gününü daha iyi şartlar altında görmek için Allah’a dua et. Ha zalimlerin zulmünü durdurması, onlara da vicdan ve merhamet etmesi içinde Mevla’dan niyazda bulun.
Tüm meslektaşlarımın Gazeteciler Bayramını, asil Türk milletinin Ramazan Bayramını kutluyor. Güzel yarınlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.